Hayırlı bir kısmet için dua eden birçok kişi vardır. Ya kendilerinin, ya çocuklarının ya da sevdikleri bir yakınlarının hayırlı bir kısmet bulmaları için dua ederler. Acaba sözle yaptığımız duanın daha da güçlü olmasını sağlamak için elimizden bir şey gelir mi? Mesela hasta olup doktora gittiğimizde doktor bize hastalığımızı tedavi edecek bir ilaç yazıp günde kaç kere ve hangi vakitlerde bu ilacı almamız gerektiğini söyler. Doktorun tavsiyesine uyup ilacı gerektiği gibi kullandığımızda zamanla iyileşiriz. Hayırlı kısmet için dua ederken de uygulayacağımız böyle bir reçete var mıdır? Hangi duayı kaç kere ve ne zaman okuyacağımızı söyleyen bir reçete?
Aynı düşünceler bundan uzun yıllar önce İbrahim’in de aklından geçmiş olmalı. Çok geç yaşta eşi Sara’dan Tanrı’nın vaat ettiği oğlu İshak doğmuştu. Sara 127 yaşında öldüğünde İshak hâlâ bekârdı. İbrahim de oldukça yaşlıydı ve ölmeden önce oğlu İshak için hayırlı bir kısmet bulmak gerektiğini düşünmüştü. Evindeki en sadık ve bilge uşağı, kendi memleketine gidip orada oğlu İshak için akrabalarından hayırlı bir kısmet bulması için görevlendirdi. Uşak bu görevi yerine getireceğine ant içti. Ancak hangi kızı İshak’a eş olarak seçmesi gerektiğini bilmiyordu. Peki ya seçtiği kız onunla birlikte gelmezse? İbrahim ona, “Eğer kız seninle birlikte gelmek istemezse ettiğin ant seni bağlamaz” dedi. Uşak, en iyi eşyalarla yüklü on deveyle birlikte yola çıktı. Gitmesi gereken yere geldiğinde bir su kuyusunun başında şöyle dua etti: “Ya Rab, efendim İbrahim’in Tanrısı, (…) işte pınarın başında bekliyorum. Kentin kızları su almaya geliyorlar. Birine , ’Lütfen testini indir, biraz su içeyim’ diyeceğim. O da, ‘Sen iç, ben de develere içireyim’ derse, bileceğim ki o kız kulun İshak için seçtiğin kızdır.” Daha duası bitmeden İbrahim’in kardeşi Nahor’un torunu Rebeka geldi ve uşağın duasındaki gibi develerin de su içmesi için kuyudan su taşıdı. Uşak Rebeka’nın babasına olanları anlattı ve kızı Rebeka’yı İbrahim’in oğlu İshak’a istedi. Rebeka onunla birlikte hiç tanımadığı akrabalarının yaşadığı hiç bilmediği ülkeye gitmeyi kabul etti. Daha sonra neler olduğunu Kutsal Kitap’ta Yaratılış kitabının 24. bölümünde okuyabilirsin.
Rebeka’nın evlenme öyküsünden çıkarılacak en önemli sonuç, Rab’be güvenen ve işlerini Rab’be bırakan kişilerin aldıkları berekettir. Tanrı seni de böyle bereketlemek istiyor. Tanrı senin putperestler gibi aynı sözleri, belirli zamanlarda tekrar tekrar okuyarak büyü yapar gibi işler yapmanı istemiyor. Kutsal Kitap da belli ayetlerin belli niyetler için tekrar tekrar okunması suretiyle yüreğimizden geçen isteklere ulaşmamızı sağlayan bir büyü kitabı değildir.
Davud peygamber bir mezmurunda şöyle diyor:
“RAB’den zevk al, O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. Her şeyi RAB’be bırak, O’na güven, O gerekeni yapar.” (Mezmur 37:4-5)